Every week, we tell you about an album we think you need to spend time with. This week’s album is Her, the new album from Australian dream pop band Totally Mild.
Özellikle kadın sanatçılar için "normal hayat" olarak kabul edilen sosyal normlar doğası gereği çelişkili olmaktadır. Hayatta yolda olmanın, sanat yapmanın getirdiği zorlayıcı duygusal ve zihinsel yüklerin, monogami, bağlılık, çocuklar gibi geleneklere karşısanatçı direnişlerinin şarkılarıyla bir kayıt dükkanını doldurabilirsiniz. Aslında, bir sanatçı olmak ve evde kalmak genellikle ikili bir çerçeveye oturtulmaktadır. New York Times’da yayımlanan “Evliliğin Sırrı Asla Evlenmemekte” başlıklı Modern Love makalesinde, yazar uzun süreli partneriyle evlenmek istememesinin nedenlerini sıralıyor; bu nedenlerden biri ise şu: “çünkü ikimizin de düzenli işleri yoktu ve evli olmaktan çok sanatçı olmayı daha çok istedik.” Sanatçı Marina Abramovic ünlü bir şekilde üç kez kürtaj yaptırmış, anneliğin sanatına zarar vereceğini söylemiştir.
Chapter Music’ten gelen albüm duyurusunda, Totally Mild vokalisti Elizabeth Mitchell şunları söyledi: “Her, başarısızlık ve zafer, yeni arzular, bayat romantizm, queer evselliği ve parti sona erdiğinde olanlara dair bir kayıt. Yeni bir ev hayatı ile kötü seçimlerle her şeyi yıkma arzusu arasında kalmıştım. Aşık oldum ama bağımsızlık için savaşıyordum. Her zaman kimseye ihtiyacım olmadığını kanıtlamaya çalışıyordum; eşim, arkadaşlarım, grubum. Her, potansiyel fikriyle boğuşan bir kadının belgesi. Sınırsız olabileceğimiz söyleniyor, ama biz görünmeyen kişisel ve yapısal duvarlarla mücadele ediyoruz.” Hayatta sanat yapmak ile “normal” yaşam arasında dengeler kurmak, yetersizlik ve huzursuzluk hissi yaratmaktan kaçınılmazdır. “Seni hayatta tutamam / kendimi yere düşmekten alıkoyamadığımda / yaşamak için nedenim yok / ölmek için nedenim yok” diye inliyor Mitchell, yavaş ve yoğun şarkısı “Underwater”da.
Queerlik ve evsellik, Mitchell’in çizdiği benzer bir kültürel gerginliğe sahiptir ve Totally Mild’ın muhteşem Her albümünün merkezindeki çatışma bunu uzlaştırma çabasıdır. Garip gitarların, amaçla sürüklenen davulların, Mitchell’in iç çeken sesiyle birleşince, tanıdık bir memnuniyetsizlik ifadesi ortaya çıkıyor. “Daha fazlasını istiyorum / her zaman daha fazlasını istemek.” diyor “More” parçasında. Queer şair ve yazar Maggie Nelson’ın The Argonauts adlı kitabında—genel olarak queer evselliği üzerine—sahip olduğu bir kupayı tarif eder; kupada, yedi aylık hamile olduğu bir aile fotoğrafı vardır, partnerinin yanında ve onun oğlu ile beraber durmaktadır. Arkadaşının kupayı kullandığı bir zamanı ve “Vay, hayatımda bu kadar heteronormatif bir şey görmemiştim.” dediğini anlatıyor. Evselliğin neden tam olarak heteronormatif olarak kabul edildiğini, hem queer topluluklar içinde hem dışında neden böyle olduğu sorusunu soruyor. Neden, queer bireylerin evselliği itmesi gerektiği varsayılmakta; oysa evsellik, toplumsal normları oluşturan bir unsur olmasına rağmen, queerlik ile çelişmemektedir?
Bu gerginliğe ve zamanla olan ilişkisine atıfta bulunarak, Her albümünün çarpıcı, rahatsız edici Stanley Cooper tarzı kapak görseli, Mitchell’in eşinin bir jakuzi içinde, karşı duvardaki Mitchell’in annesinin portresinin yansımasına bakan bir pozda yer almasını sağlar. Mitchell’in ifadesi ve albüm bağlamında, kadın olmanın, queer bir kadın olmanın ve kadınların zaman içinde almak zorunda kaldıkları kararlar ve dengeleri deneyimlerinin bir portresi gibi okunuyor. Mitchell, kimlikleri, politikaları, hayalleri ve amaçları toplumsal insan bağlantısının sembolleri ile çelişenlerin dünyayı nasıl yönettiğini soruyor. “Tüm gün evde oturuyorum, dönüşünü bekliyorum / Akıllıyım ve mantıklıyım ama yalnız kalmak istemiyorum” diyor devasa senfonik surf-rock parçası “Today Tonight”da.
Bunların hiçbiri, Mitchell’in evselliği hiçbir açıdan göz ardı ettiği anlamına gelmiyor; sadece gerginliklerini incelemekte ve karmaşıklarını açığa çıkartmaktadır. Basit ve samimi piano baladı olan şarkısında, “Beni ben yapan sen oldun / İnsanlar geriye dönüp bakmaktan konuşuyorlar / Ben seninle bakıyorum / Hiçbir eksiklik düşünmeyeceğim / Seninle bakıyorum” sözlerini söylüyor. Albümün memnuniyetsizlik hissi ve Mitchell’in normlar, idealler ve gerçeklik arasındaki uzlaşması, hepimize içkin olan sevgi ihtiyacını ve bunun getirdiği güzellikleri de anlatıyor.
Amileah Sutliff, New York'ta yaşayan bir yazar, editör ve yaratıcı yapımcıdır ve The Best Record Stores in the United States kitabının editörüdür.
Exclusive 15% Off for Teachers, Students, Military members, Healthcare professionals & First Responders - Get Verified!